Çarşamba, Ağustos 30

Sensiz eksiğiz biz..


Mustafa Kemal Atatürk'ün naşı İstanbul'dan ayrılıyor, Ankara'ya götürülecek.
İnsanlar üzüntülü, hüzün var her yerde...
Karaköy'den geçerken birdenbire,
'Çıt' diye bir ses...
Çıt! Çıt! Çıt!
Aaa!
Gökyüzünden düğme yağdı biliyor musunuz?
Düğme yağdı gökyüzünden!
Atatürk'ün o bayrağa sarılı tabutuna düğme yağdı...
Rengârenk düğmeler!
Düğme yağıyor! Çıt! Çıt! Düğme yağıyor!
Herkes yukarı baktı!
O caddedeki dükkânlarda, bürolarda
Türkiye Cumhuriyeti'nin Yahudi vatandaşları var pencerelerde...
Ve Yahudi kardeşlerimiz, ülkenin Yahudi vatandaşları, önderlerini, bu güzel insanı kendi (matem) geleneklerine göre "gömleklerinin ceketlerinin düğmelerini kopararak" uğurluyorlar...
Nasıl bir görüntü...
Atların çektiği top arabasında Mustafa Kemal Atatürk'ün tabutu ve üstüne rengârenk düğmeler yağıyor, pencerede gözüyaşlı insanlar...
Gömleklerin, ceketlerin düğmeleri kopartılarak uğurlama ne demekmiş biliyor musunuz? 
"BEN SENDEN SONRA EKSİĞİM"

Pazartesi, Temmuz 3

FIRSATLARI KULLANMAK




Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu.... 

BANKA SOYGUNU ile ilgili görsel sonucu

Soygunculardan biri bankada kilere bağırır: “Kımıldamayın. Para devletindir, ama hayatınız sizindir.”
Herkes sessizce yatar… Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır. 
Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek…

Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada... Soyguncu bağırır: “Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!”

Bunun adı “Profesyonellik”tir. İşin neyse onun üzerinde yoğunlaş!

Soyguncular paraları yüklenip eve kapağı atmışlar. Daha genç olanı (MBA derecelidir) daha yaşlı olanına (ki bu ise 6 yıl ilkokuldan sonra terk): “Abi, hadi şu paraları sayalım,” der. Daha yaşlı olanı der ki: “Çok aptalsın be. Bu kadar para oturup sayılır mı? Bu akşam zaten TV haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.”

Buna “Deneyim” derler! Günümüzde deneyim kağıt diplomalardan çok daha önemlidir.



BANKA MÜDÜRÜ ile ilgili görsel sonucuSoyguncular bankadan kaçtıktan sonra Şube Müdürü, Şube Şefine hemen polisi aramasını söylemiş. Şef demiş ki: “Durun hele Müdürüm. Alacaklarını aldılar. Biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz?”

Buna “Dalgayı yakalamak” derler. Berbat bir durumu kendi lehine çevirmektir bu!

Müdür der ki: “Yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. Ne eğlenirdik!”

Buna “Sıkıntılardan kurtulmak” derler. Kişisel mutluluk işinden çok daha önemlidir.





BANKA SOYGUNU ile ilgili görsel sonucuAkşam TV haberleri bankadan 100 milyon dolar çalındığını açıklamış!
Çaldıkları paranın çok daha az olduğu bilen soyguncular oturup saymışlar parayı… Tekrar tekrar saymışlar. Bakmışlar hepsi topu topu 20 milyon! Çok kızmışlar bu işe:

“Biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik. Banka Müdürü bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş!”






Bu “Bilgi altından daha değerlidir” demektir…

FİLOZOF ile ilgili görsel sonucuBanka Müdürü çok mutludur. Özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için.

Buna “Fırsatları kullanmak” derler. Kazanmak için risk almak gerekir.



PEKİ, GERÇEK SOYGUNCULAR KİMLER ŞİMDİ?

Cuma, Haziran 30

L A V İ N İ A


Özdemir Asaf’ın Lavinia şiirini bilmeyen yoktur. 
‘Adını gizleyeceğim sen de bilme Lavinia’ dizeleriyle gönüllerde yer eden bu şiire
 ilham olan bu gizli kadını hiç merek ettiniz mi? 
Bu şiirin ortaya çıkış hikayesini irdeleyince içinden muazzam bir aşk hikayesi çıktı.




Özdemir Asaf, Lavinia’yı henüz üniversite yıllarında platonik olarak aşık olduğu kıza yazmıştır. Özdemir bu değerli dizeleri bir şiir yarışmasına göndermeye karar verir.

Katıldığı yarışmada Özdemir Asaf’ın şiiri büyük beğeni toplar ve yarışmayı kazanır.

Yarışmada kendisinden şiirini kürsüde okuması istenir ve o da bu isteği kabul eder.

Rivayete göre; Özdemir Asaf şiiri okurken aşık olduğu kız da salondadır ve şiirin okunma esnasında salondan ayrılır.

Özdemir bu duruma hayli içlenir ve asla duygularını aşikar etmez.
Peki ya kimdir Lavinia?
6Uğruna şiir yazılan bu kadın Mevhibe Meziyet Beyat’tır. Peki kimdir bu unutulmaz şiire ilham veren kadın. Gelin birlikte tanıyalım;
2 Mayıs 1925’te İstanbul’da doğmuş hepimizin Lavinia diye tanıdığı Mevhibe Beyat. 
Eski bir valinin kızı olan Beyat, Güzel Sanatlar Akademisini bitirdikten sonra resim öğretmenliği ve stilistlik yapmış. O kadar güzel bir kadınmış ki bu sebebten bir çok erkeğin kalbini yakmış.
Mevhibe Meziyet Beyat, Mevhibe’ye sırılsıklam aşık olmuş fakat bu aşk karşılıksızdır.
Çünkü Lavinia, Özdemir Asaf’a değil, ünlü ressam ve hocası Edip Hakkı Köseoğlu’na aşıktır.
Mevhibe Hanım’ın hayatında ikinci aşık olduğu erkek ise sıkı durun; Gazeteci İlhan Selçuk’tan başkası değildir.


9


Fakat İlhan Selçuk o yıllarda hızlı bir hayat sürdüğünden olacak ki doğru bir aday olmayacaktır Mevhibe Hanım için..
Ve bunun üzerine bizim ünlü Lavinia’mız oyuncu Öztürk Serengil’le evlenir. Fakat bu evlilik de uzun sürmez.




Mevhibe’nin en yakın arkadaşı Melda Kaptana onun için şöyle söylemiş;
12“Öylesine özel ve farklı bir kadındı ki, kitap yazsanız yetmez.”
ve şöyle sorulmuş:
Niçin bütün erkekler âşık oluyordu Mevhibe Beyat”a; sırf güzelliği, albenisi yüzünden mi?
Cevap şu olmuş: “Korkunç bir sezgi gücü vardı Mevhibe”nin. Yüzünüze bakar bakmaz, sizi tanır, anlar, ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı. Küçücük bir bakıştan, mimikten, jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi. Özdemir Asaf bu yüzden ona “Öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı” demişti. Çok keskin gözleri vardı.”



14Ben Bir Bizans Bahçesinde Büyüdüm adlı anı kitabının bir yerinde;
“İlhan Selçuk”a 14 Şubat Sevgililer Günü yazısı yazdıran Lavinia ona uzaktan uzağa aşık olan Oktay Akbal”ın bir hikayesindeki Hisya”ydı aynı zamanda. Laleli”de Harikzadegan Apartmanları”nın kapısında buluşup konuşan delikanlıların Violetta”sıydı.
O sıralarda ünlü olan bir tangonun adıydı bu ve delikanlılar, Mevhibe onlara gülümseyerek geçerken ıslıkla bu melodiyi çalardı.
Mevhibe Beyat, Güzel Sanatlar Akademisi”nde okurken mimar arkadaşları ona Gilda diye seslenirdi. Rita Hayworth”un o yıllarda büyük beğeni kazanan “Gilda” filminden mülhem… Kızılkahve rengi, iri dalgalı, parlak ve çok güzel saçları vardı. Adalet Cimcoz da Marilyn Monroe”ya benzettiği için onu “Marlin” diye çağırırdı. Güzelliğini hiç önemsemezdi. Zaten insan sıcaklığı, insanlara anlayarak yaklaşması ve sezgisi, güzelliğinin üstündeydi.”
İşte Özdemir Asaf’ın ünlü Lavinia şiiri;


Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

Mevhibe Hanım belki bu şiirin hiç bir zaman bu şiirin kendisine yazıldığından haberi olmadı. Ama bütün aşıkların yüreğinde çok büyük yer edinen bu şiir sonsuza dek ‘adı gizlenen Lavinia’lara adandı…




Cumartesi, Haziran 17

NE YAPARKEN GÜZELLEŞİRİZ


#ahmethakan


NE YAPARKEN GÜZELLEŞİRİZ

- Kitap okurken...

- Emekten yana tavır alırken...


- Kedi severken...


- Haksızlık karşısında susmazken...


- Konser dinlerken...


- Vicdanının sesine kulak verirken...


- Film tartışırken...


- Hadsize had bildirirken...


- Düşene vurana karşı çıkarken...


- Kula kulluk etmezken...

Cuma, Haziran 16

DEFNE

Akdeniz’e özgü olan defne ağacının yaprakları eski zamanlardan beri insanlar tarafında doğal bir tedavi edici olarak kullanılmıştır. Defne yaprağı kutsal sayılırdı ve defne ağacı dallarından yapılan taçlar şairler ve sanatçılara başarılarından dolayı ödül olarak verilirdi.
Defne Yaprağı Neye Yarar
Defne yaprağının yemeklere güzel aroma katmasının yanı sıra bir çok farklı kullanım alanı da vardır.
Defne yaprağı genellikle mutfakta ve parfüm endüstrisinde kullanılır. Yapraklar içerdikleri bolca vitamin, mineral ve antioksidanlar nedeniyle çok güçlü tedavici edici özelliğe sahiptir.
İltihaplanmalara, bakterilere ve mantarlara karşı çok etkilidir. Fakat yanmış defne yaprakları kesinlikle olayı başka bir boyuta taşır.
Kül tablasına bir kaç tane defne yaprağı koyun ve yakın. Bu yöntem çok kolaylıkla favori tedavi yönteminiz olabilir. Yararlarını sizin için aşağıda kısaca özetledik.
1. Baş ağrısı:
Defne yaprağı yandığı zaman daha fazla sineol, pinen ve elimisin salgılar. Bu maddeler baş ağrısına ve yorgunluğa iyi gelir.

2. Anksiyete: 
İçerdiği linalool anksiyete ile savaşır ve iletişimi arttırır. Amerikan Anestezi Hemşireleri Derneğine göre 10 dakika boyunca yanan defne yaprağı koklamak daha iyi hissettirir.
3. Solunum sistemi: 
İçerdiği “mycrene” ve öcenol akciğeri ve nefes yollarını temizler.
4. Diyabet: 
Özellikle Tip 2 diyabet hastaları için önerilir. Kötü kolestrolü, kandaki glükoz ve trigliserid seviyesini düşürür.
defne ile ilgili görsel sonucuKalp fonksiyonlarını arttırmak ve kan şekerini kontrol altında tutmak için defne yaprağını yemeklere ekleyin. Defne yaprağındaki antioksidanlar insülin üretimini arttırıp diyabeti kontrol altında tutmaya yardımcı olur.
5. Kalp: 
Defne yaprağında bulunan rutin ve kafeik asit kalp fonksiyonlarını arttırır. Rutin, kılcal damarları güçlendirir ve kafeik asit de kolestrolü düzenler.

6. Kanser: 
İçerdiği antioksidanlar ve diğer organik bileşenler kanserin gelişimini önler.
7. Ağrı:
Defne yaprağı baş ağrısına, migrene, eklem ağrılarına, artrite ve diş ağrısına iyi gelir. Bir bardak defne çayı ile vücudunuzdaki tüm ağrılardan kurtulabilirsiniz.
8. Hamilelik:
Defne yaprağı, hamile kadınların ihtiyacı olan folik asit açısından zengindir.
9. Bağışıklık:
Defne yaprağında bolca bulunan A ve C vitaminleri sayesinde mükemmel bir bağışıklık arttırıcıdır. A vitamini burnu, gözleri, boğazı, ağız boşluğunu, sindirim sistemini ve akciğer zarını korur, bakteriyel ve viral enfeksiyonları önler. Ayrıca çinko açısından da zengindir.
10. Sindirim:
Defne yaprağını mide-bağırsak sorunları, çölyak hastalığı ve rahatsız bağırsak sendromu için kullanabilirsiniz. Mide ve bağırsakta gazdan dolayı oluşan şişkinlikleri giderir ve proteinin sindirilmesini kolaylaştırır.
11. Kepek:
Soğuk suya defne yapraklarını koyun ve saçınızı şampuanladıktan sonra bu su ile durulayın. Ayrıca şampuanınıza 15 damla defne yaprağı özü yağı damlatabilirsiniz.
12. Böbrek taşı:
Defne çayı böbrek iltihaplanmalarına ve böbrek taşlarına çok iyi gelir. 200 ml suya 5 gram defne yaprağı ekleyin. Suyu 50 ml’ye inene kadar kaynatın ve sonra süzün. Günde iki kere bu çayı için.
13. Uykusuzluk:
Uykusuzluk için birebirdir. Bir bardak suya bir kaç damla defne yaprağı özü ekleyin ve yatmada önce uyku iksiri olarak için.




x