Cuma, Ocak 31

ELMALI TARÇINLI TART...

BUNU YAPMAK İSTİYORUM...
(Sevgili Sahrap Soysal'ın tarifi)



MALZEMELER

Tart Hamuru için;
  • 125 gr. margarin
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı tozşeker
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 adet dövülmüş karanfil
  • 12 yemek kaşığı tepeleme un
Üzeri için;
  • 1 su bardağı tozşeker
  • 1 su bardağı su
  • 3 adet orta boy tatlı elma
  • 1 çay kaşığı tarçın

YAPILIŞI:




  • Yumuşak margarin ve tozşekeri derin bir yoğurma kabında karıştırın. Üzerine vanilya, kabartma tozu, dövülmüş toz karanfil ve yoğurdu ekledikten sonra, karıştırmaya devam edin. Unu da ilave edip yoğurarak kulak memesi yumuşaklığında bir hamur hazırlayın.  Üzerini mutfak peçetesiyle örterek oda sıcaklığında 20 dakika dinlendirin.
  • Diğer taraftan, şekeri küçük bir tencereye koyup kısık ateşte, devamlı karıştırarak eritin. Şeker eridikten hemen sonra rengi koyulaşıp kahverengiye döner. Yani, karamelize olur. Üzerine hemen 1 su bardağı su ve tarçın ekleyip karıştırın.
  • Elmaları soyup yarımay şeklinde dilimledikten sonra, kaynayan yanık şekerli suyun içinde 2-3 dakika kadar pişirin. Soğuması için kenarda bekletin.
  • Uzun bir tart kalıbını yağlayıp dinlenen tart hamurunu, kalıbın kenarlarını da kapatacak şekilde yükselterek kalıba yayın.
  • Tartı 175 dereceye ayarlanmış fırında 20-25 dakika pişirip çıkardıktan sonra, üzerine elma dilimlerini sıralayın. Kalan karamel sosu elmaların üzerine aktarın.
  • Buzdolabında 2-3 saat beklettikten sonra isterseniz kremşantiyle, isterseniz vanilyalı dondurmayla servis yapın.
Afiyet olsun…

Pazar, Ocak 26

İstanbul'un 7 tepesi neresi?

Birçok kez duymuşuzdur 7 tepeli  dendiğini. Peki bu tepeler nerede hiç merak ettiniz mi?
Necip Fazıl Kısakürek'in ''Canım '' şiirinde ''Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler/Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler'' ifadeleriyle yer verdiği, Nazım Hikmet'in hasretini ''Yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü'' diyerek dile getirdiği İstanbul'un üzerine kurulduğu 7 tepe, Tarihi Yarımada'da bulunuyor.
Günümüzde 1. tepede Topkapı Sarayı, 2. tepede Nuruosmaniye Camisi, 3. tepede Süleymaniye Camisi, 4. tepede Fatih Camisi, 5. tepede Yavuz Sultan Selim Camisi, 6. tepede Mihrimah Sultan Camisi, 7. tepede Haseki Külliyesi yer alıyor.
Roma İmparatoru Konstantin, o dönemde gökyüzünde güneş, ay ve 5 gezegenin olduğu gerçeğinden hareketle kenti, 7 tepe üzerine kurdu. Roma gibi Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu da 7 tepeli kentin sınırlarını korudu ve üzerine görkemli yapılarını dikti.
Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehrin surun içindeki bölüm olduğunu belirterek, o dönemlerde sur içi dışındaki yerlere asla İstanbul denilmediğini söyledi.
Bunun, günümüzde en çok tartışılan ve yapılan ortak hata olduğunu ifade eden Dursun, ''7 tepeli şehir'' olarak bilinen İstanbul'un, tepelerinin nerede olduğunun da tam olarak bilinmediğini kaydetti.
Dursun, ''Birine 'İstanbul'un 7 tepeyi say' denildiğinde, 'Bir Çamlıca tepesi' diye başlar. Oysaki Çamlıca, o dönemde İstanbul değil. Dolayısıyla Çamlıca tepesinde bulunan tepenin Üsküdar hatta Kocaeli yarımadası tepelerinden birisi olduğu gerçeği var. İstanbul'un tepeleri Akrapolis'ten başlayan Edirnekapı'ya kadar giden ve surun içinde olan bölgede bulunan tepelerdir'' dedi.

7 TEPEDE NERELER VAR?İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ambleminde yer alan 7 küçük üçgenin de simgelediği Tarihi Yarımada'daki 7 tepenin üzerinde bulunan yapılar şöyle:


1. Tepe: Tüm zamanlar boyunca kentin kamusal merkezidir, adeta kentin kalbidir. Birinci tepe, Tarihi Yarımada'nın burnundan başlayan, denizden yaklaşık 30-40 metre yüksekliğe ulaşan tepedir. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478 yılında yaptırılan Topkapı Sarayı, birinci tepenin en hakim noktasında yer alır. Birinci tepe, Bİzans ve Osmanlı imparatorlukları tarafından saray alanı olarak seçilmiştir. Birinci tepede, Topkapı Sarayı, Aya İrini, Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Camisi, İbrahim Paşa Sarayı, Milion Taşı, Alman Çeşmesi, Küçük Ayasofya Camisi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Cağaloğlu Hamamı, Yeni Cami, Sirkeci Garı, Bukoleon Sarayı da bulunuyor.
2. Tepe: Deniz seviyesinden yaklaşık 50 metre kotunda üçüncü tepenin uzantısı olan platformun doğuya doğru uzanan kolunun oluşturduğu tepedir. Birinci tepeye göre yaklaşık 10 metre daha yüksekte olan bu tepede yer alan anıt eserler, Mese-Divanyolu üzerinde ardışık olarak sıralanmıştır. Bu tepede Firuzağa Camisi, Kapalıçarşı, Binbirdirek Sarnıcı, Çemberlitaş Hamamı, Çorlulu Ali Paşa Camisi ve medresesi, Nuruosmaniye Camisi, Çinili Han, Mısır Çarşısı yer alıyor.
3. Tepe: İstanbul coğrafyasında en belirgin üç tepeden biridir. İkinci tepenin batışında deniz seviyesinden 50-60 metre yüksekliğe ulaşan bu tepe, altıncı ve yedinci tepelerle birlikte kentin en yüksek sırtını oluşturur. Bu tepede yer alan anıt eserlerin başında, tepeyi işaretleyen ve Mimar Sinan eseri olan 1557 tarihli Süleymaniye Camisi gelir. Tepede, Beyazıt Camisi, İstanbul Üniversitesi, Laleli Camisi, Çukurçeşme Hamamı, Süleymaniye Külliyesi, Mimar Sinan Türbesi ve Zeyrek Camisi bulunuyor.
4. Tepe: Kentin en yüksek noktalarından birisidir. Dördüncü tepedeki başlıca anıt eserler, Fatih Camisi, Bozdoğan Kemeri'dir. Kentin en yüksek noktası olması, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde buraya en prestijli anıtların yapılmasına neden olmuştur. Dördüncü tepede tek bir odak nokta tanımlanıyor. Bu nokta, Bizans döneminde 12 havariye adanan Havariyyun Kilisesi, Osmanlı döneminde de bu kilisenin yerine yapılan Fatih Camisi ve külliyesidir.
5. Tepe: Denizden 50 metre yükseklikteki beşinci tepenin kıyıya dik inen sırtında, kuzeye doğru denize dik bir burun oluşmuştur. Bu tepede, Yavuz Sultan Selim Camisi, Fethiye Camisi, Kariye Camisi, Fener Rum Patrikhanesi yer alıyor.
6. Tepe: Dördüncü tepenin uzantısı olan sırt üzerinde yer alır. Bu platformun kara surlarıyla birleştiği noktada, kentin en yüksek kotuna, 70. metreye ulaşılır. Bu noktada Mihrimah Sultan Camisi bulunur. Tekfur Sarayı, bu tepenin Bizans dönemine ait odak noktasıdır.
7. Tepe: Diğer altı tepeden coğrafi sınırlarla ayrılarak Marmara Denizi'ne yönlenir. Denizden 60. metreye kadar yükselen bu tepe, dördüncü ve altıncı tepelerden derin bir vadiyle ayrılmaktadır. Kara surlarına dayandığı noktada en yüksek seviyeye ulaşan tepe, doğuya doğru alçalan bir burun yapar. Bizans döneminde yedinci tepe, 403 yılında yapılan Arkadius forumu ve bu forumun ortasında yer alan Arkadius sütunu ile işaretlenmiştir. Osmanlı döneminde, buraya Haseki Külliyesi ve imareti, Haseki Sultan Camisi ve Bayrampaşa mescidi yapılmıştır.

Perşembe, Ocak 23

Yumurta kabuğu deyip geçmeyin..

























Bitlis Eren Üniversitesi öğretim görevlisi herbalist Muhsin Duran, yumurta kabuğunun öğütülüp günde bir çay kaşığı tüketilmesi durumunda, kemik erimesi hastalığına yakalanma riskinin ortadan kalkacağını söyledi.

Yumurta kabuğundaki faydalarla ilgili çalışmalar yürüten Muhsin Duran, yüzde 94 oranında kalsiyum bulunan yumurta kabuğunun, kemik erimesi hastalığını önlediğini söyledi. Yumurta kabuğunun öğütüldükten sonra düzenli olarak tüketilmesinin, kemik erimesi hastalığına kesin çözüm sunduğunu aktaran Duran, oranın, çocuklarda günde yarım, yaşlılarda ise günde tam çay kaşığı olduğunu ifade etti. Analizler sonucu yumurta kabuğunun cilde de faydalı bir kaynak olduğunu dile getiren Duran, gelişemeyen çocukların da kalsiyum oranının yüksekliği nedeni ile yumurta kabuğunu tüketmeleri gerektiğini kaydetti.

Yumurta kabuğunun doğal kalsiyum kaynağı olduğunu ve hiç bir yan etkisinin bulunmadığına dikkat çeken Bitlis Eren Üniversitesi öğretim görevlisi herbalist Muhsin Duran, yumurta kabuğunun cilt bakımında yaşlanmayı geciktirici etki sağladığını sözlerine ekledi.

Salı, Ocak 21

Hayatınız seçtiğiniz kadındır…


Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman Generale :
-Hayatını bağışlarım ama bir şartım var , der. "Kadınlar hayatta en çok ne ister?" budur bilmek istediğim… 

Bu sorunun yanıtını getir kurtar kelleni der. 
General sorar soruşturur bu çetin sorunun yanıtını aramaya başlar ve Kafdağı’ndaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir.
Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar: 
-Kadınlar hayatta en çok ne ister? 
Korkunç cadı yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur cinsten değil…
 -Evlen benimle!.. O zaman öğrenirsin ancak istediğini… 
Bu ölümcül teklifi kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun Reşit”e ve : 
-Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!. 
Harun Reşit Generalin hayatını bağışlar, 
Ancak General cadıya da evlenmek için söz vermiştir. Neyse evlenirler. 
İlk gece General bir bakar ki , o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş karanlık odada….. ,
Konuşur cadı : - Benim kaderim böyle…. Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı
çirkinim, der. Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım, yoksa sen gündüzleri dışarıdayken mi?…..
 General düşünür ve: - Sen bilirsin kararı kendin ver, der. 
İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olarak kalır. Peki, bu öyküden çıkarılacak 3 ders nedir? 
1. Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler. 
2 .Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın her zaman güzeldir. 
3. İster güzel olsun, ister çirkin olsun her kadın aslında bir cadıdır :)
 Hayatınız seçtiğiniz kadındır. Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, Zeki bir kadına rastlarsanız zekanız gelişir. 
Hayat kat kattır. Babil”in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür. Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır… 
Hayatınız seçtiğiniz kadındır…

Sineklerle savaşmanın güzel bir yolu..



Yazin sivrisineklerle başınız dertte mi? 
Bebek veya akvaryum nedeniyle sivrisinek ilacı kullanamıyorsunuz? 
Sorun değil! Yeşil limonu ortadan ikiye bölün ve karanfilleri üstüne batırın. 
Bu yeşil ''bombayı'' cam kenarına koymanız yeterli olacaktır. 
Ayrıca odanıza güzel koku da verecektir.

Cuma, Ocak 17

Ekolojik Dönüşüm Başladı

Ekolojik Dönüşüm Başladı !!

"Ne yapmamalı?"yı az çok biliyoruz artık, ama "Peki ne yapmalı?"nın yanıtı hala net değil sanki. Yardımcı olması dileğiyle, işte 1. liste.




Çarşamba, Ocak 15

Güzel ülkemden bir alıntı...



ÖLÜMÜNÜN 20. YILINDA NUBAR TERZİYAN’I RAHMET, SEVGİ VE MAHCUBİYETLE ANIYORUZ

Onu neden mahcubiyetle andığımızdan başlarsak, Ayhan Işık’ın 1979'daki ölümünden bir gün sonraya gitmemiz gerekiyor. Terziyan, Ayhan Işık’a “oğlum” hitabıyla başlayıp “amcan Nubar Terziyan” diye imzaladığı bir ilan vererek bu ölümden duyduğu üzüntüyü gazetelerde duyuruyor. Sonraki günlerde, Ayhan Işık’ın ailesi tarafından “görülen lüzum üzerine üzüntüyle duyurulan” ilanlar boy gösteriyor gazetelerde: “Nubar Terziyan’ın ilanıyla Ayhan Işık’ın hiçbir ilişkisi yoktur” [Türkçe meali: “Şükürler olsun ki ailemiz Ermeni değildir”].

***
Nubar (Alyanak) Terziyan, 16 Mart 1909’da İstanbul’da doğdu. Bakırköy’deki Bezazyan Ermeni Lisesi’nde eğitim aldı. Oyunculuk kariyerine 1940’ta başladıysa da ilk önemli rolünü Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın “Efsuncu Baba” romanının sinemaya uyarlandığı bir filmde aldı. 14 Ocak 1994’te, 84 yaşındayken hayata gözlerini yumduğunda, 290’ı aşkın filmde oynamıştı ve Türk sinemasının en önemli yüzlerinden biriydi.

***
Nubar Terziyan’ın İletişim Yayınları’ndan çıkan “Ne İdim Ne Oldum” adlı otobiyografisinde 6-7 Eylül olayları hakkında anlattıklarını derleyen şu makaleye göz atmanız da ayrıca tavsiye edilir:
www.agos.com.tr/haber.php?seo=nubar-terziyan-67-eylulu-anlatiyor&haberid=2729

Pazartesi, Ocak 13

DELİ KADINLAR GÜZEL SEVERLER…

DELİ KADINLARA GELSİN...


Deli kadınlar dümdüz kadınlardır. Hileye hurdaya ihtiyaç duymazlar. Sizden bir şey istediğinde hiçbir ayak oyununa ya da hesaplamaya gerek duymadan ister… Bir şeyi reddettiğinde de bunu yine aynı düzlükte reddeder. Öldür Allah ikna edemezsiniz..! Çünkü sizin dünyanızın gücü onu ikna etmeye yetmez..! Dedik ya; zaman mutlaka deli kadını haklı çıkaracaktır. Para, pul,kariyer, kimlik, ulus, sınır… Ev, mal, mülk vs. ile asla işi olmaz… Bu açıdan ulussuzdurlar onları dünyanın neresinde görürseniz görün şıp diye tanırsınız. Çünkü ne kahkahaları tutsak, ne gözyaşları sınırlı, ne arzuları mahpus, ne öfkeleri prangalıdır. Bu duygu durumlarından herhangi birini herhangi bir mekânda, kişi sayısı fark etmeksizin tak diye önünüze koyarlar… Sevecekse orta yerde sevecektir her şeyin içinde herkesin içinde sizi, dövüşecekse de yine orta yerde… 

Alıntıdır...



KADIN SEVERSE



Kadın kocaman bir okyanus gibi sever;
Bazen sessiz, sakin, durgun,
Bazen fırtınalar kopar,
Hırçın dalgalar patlar…
Kumsal bile bu kavgadan yorgun,
Sahilde şaşkın bekler kayıklar.

Kadın bazen bir rüzgar gibi sever;
Kızgınlık ve öfke dolu yüreğini,
Saklar derinlere, diyemez sevdiğini.
Önüne geleni yıkar, kırar, parçalar.
Sığmaz içine coşku dolu duygular.
Fırtına da olsa gelip-geçer bu rüzgar…

Kadın bir bahar yağmuru gibi sever;
Bazen berekettir sevda çölüne,
Bazen damlalar döner, 
Büyük gözyaşı gölüne.
O sevgi, içinde bolca keder saklar,
Akan gözyaşları, tüm yürekleri aklar.

Kadın sonsuz bir güneş gibi sever;
Sanki her şey onun etrafında döner,
Yüzü aydınlık, yüreği sımsıcak…
Sevgi dağıtır herkese kucak kucak.
Heyecanı vardır, aşk doludur,
Onunla gidilen yol, mutluluğun yoludur.

Kadın başka canlılar gibi sever;
Bazen bir kuş gibi neşeyle öter,
Bazen yırtıcı kaplan, bazen munis bir kedi
Bazen ürkek bir ceylandır sanki,
Kimse bilmez içindeki gizemi.
Binlerce duygu ve yüzlerce sevgi…

Kadın bir demet çiçek gibi sever;
Sevgisinde zarif ince bir doku.
Her zaman bambaşka bir koku,
Her gün apayrı bir renk…
Hatta kadındaki güzellik,
Binlerce çiçeğe denk…

Kadın severse adam gibi sever;
Yiğitçe, mertçe, korkusuz.
Geceler boyu kalır da uykusuz,
Vazgeçmez asla sevdasından,
Onun için sevgi önemlidir,
Yansa da yüreği, söz etmez acısından.

Kadın aslında KADIN gibi sever;
Bu yazılanlar hepsi gerçek.
Bir kadının duygularını bilmek,
Çok iyi anlamak gerek.
Aslında hayattan tek istediği;
Onu çok sevecek bir yürek…


Vildan KARABULUT

CHP'nin e-seçmen bilgi sayfası


Son yıllarda seçimler, sınavlar, ihalelerde meydana genel güven vermeyen sonuçlardan sonra herkesin 23 Ocak tarihine kadar muhtarlıklada asılan listelerde ismi var mı yok mu kontrol etmesi gerekiyor.

CHP'nin kuşkuya yer bırakmamak adına hazırladığı e-Seçmen sayfasına girerek de bu kontrolü yapmanız mümkün.

Ama ben her şeye rağmen askıda ki listelerde de adınız var mı kontrol etmenizi öneririm. 
Ee; geçmişte, yaşadığı adresten atıldığını bu listeler sayesinde öğrenenler bile olmuştu.
Aman dikkat!!

http://esecmen.chp.org.tr  


7 KURAL


Mutlu insanların 8 alışkanlığı

‘Anı yaşa... Küçük şeylere kafana takma. Boşver demeyi öğren...’ Bu ve benzeri mutluluk reçetelerinden sıktı sıyrılanlar için alternatif bir ‘liste’ var. İşte mutlu insanların alışkanlıkları: 

1) Mutlu insanlar parka gider.Araştırma, yeşil alanı daha fazla olan kentlerde yaşayanların insan yapısı binalardan bir kafeste yaşayanlardan daha mutlu olduğunu gösteriyor. Yeşil alanların verdiği ‘mutluluk sıçraması’ hissinin kişinin evlendiği gün hissettiği mutluluğun 3’te birine kadar ulaşabildiği belirtiliyor. 
Başka bir araştırmaya göre bir doğa parçası içinde sadece 5 dakika geçirmek bile kişinin özgüvenini artırıyor. 

2) Mutlu insanlar İskandinav ülkelerinde yaşar. BM ’nin Dünya Mutluluk Raporu’na göre Danimarka dünyanın en mutlu ülkesi. Onu Norveç, İsviçre, Hollanda, İsveç ve Kanada izliyor. 

3) ‘Hygge’den vazgeçmezler.
Danca bir terim. Pek çok dilde bir karşılığı yok. Kimi zaman keyifle karıştırılıyor. Danimarkalıların uzun, karanlık, kasvetli kış gecelerine rağımen dünyanın en mutlu insanları olmalarını sağlayan, o. Kimi zaman samimiyet, şükran ve aileyi çağrıştıran kavramlarla tarif ediliyor. ‘365 gün süren bir yılbaşı gecesi’ diyenler var. Kişinin içinde bulunduğu ortama dair tam bir farkındalık içindeyken hissettiği dostluk, şefkat, tamlık ve huzur duygusu...
Hygge kimi zaman bir zaman diliminde ortaya çıkıyor: Bir haftasonu, bir sohbet, bir tatil, hayatın bir dönemi. Bazı insanlar, bazı kentler özellikle küçük şehirler, sevilen bir pub hatta belli bir kanepe bile onun ortaya çıkmasına vesile olabiliyor. 

4) Mutlu insanlar sevdiği işi yapar - değilse işi bırakır. 
İşinde mutlu olan insanların hayatta da mutlu olmaları sürpriz değil. Ancak Gallup’un araştırmasına göre, işini seven ve dört elle sarılanların yüzde 71’i kendini güçlü ve başarılı buluyor, işinden soğuyanlarda bu oran yüzde 42. Kendini güçlü ve başarılı bulan işsizlerin oranıysa yüzde 48. Başka bir deyişle, işsizler arasında kendini iyi hissedenlerin oranı, sevmediği bir işe takılıp kalanlardan daha yüksek. 

5) Mutlu insanlar çiçek koklar.Çiçek kokularının insan davranışlarının üzerindeki etkisini gösteren pek çok araştırma var. Çiçek kokulu odalarda kutluluk ve dostluk hisleri yükseliyor. Rutgers Universitesi araştırmacılarından Jeannette Haviland-Jones, “Çiçek kokuları sizi mutlu edebilir, sosyal etkileşimi arttırır” diyor. 

6) Mutlu insanlar toza toprağa bulanır.Britanya’da yapılan tıbbi araştırmalara göre toprakta bulunan ‘dost’ bakteriler, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, beyinde serotonin salgısını artırıyor ve depresyondan kurtulmada yardımcı oluyor. 

7) Egzersiz yaparlar.
Bunu duymak istemiyor olabilirsiniz, ancak korkacak bir şey yok. Egzersizden kast edilen kan ter içinde maraton koşmak değil. Orta yaşlı kadınlar üzerinde yapılan araştırmaya göre ‘orta düzeyde’ egzersiz yapan kadınlar, egzersiz sonrasında sıkı egzersiz yapan kadınlardan daha mutlu, daha enerjik ve iyi hissediyor. 

8) Mutlu insanlar... mutluluğu kafaya takmaz. Malesef bir de böyle araştırma var: Mutlu olmayı önemseyen kadınlar, bu kavramı pek de kafalarına takmayanlardan daha mutsuz ve depresif. Araştırma ekibinden Iris Mauss, “Mutlu olmaya çabalamak sizi mutsuz kılabilir. Görünüşe göre inat ve ısrarla mutluluk aramak, kişiyi özyıkıma götürüyor” diyor. 


KAYNAK: http://www.radikal.com.tr

Hug Therapy

The average length of a hug between two people is 3 seconds. But researchers have discovered something fantastic. When a hug lasts 20 seconds, there is a therapeutic effect on the body and mind. The reason is that a sincere hug produces a hormone called "oxytocin", also known as the love hormone. This substance has many benefits in our physical and mental health, helps us, among other things, to relax, to feel safe and calm our fears and anxiety. This wonderful calming is offered free of charge every time we have a person in our arms, who cradled a child, we cherish a dog or cat, we're dancing with our partner, the closer we get to someone or just hold the shoulders of a friend the more grounded and loved we feel.

The average length of a hug between two people is 3 seconds. But researchers have discovered something fantastic. When a hug lasts 20 seconds, there is a therapeutic effect on the body and mind. The reason is that a sincere hug produces a hormone called "oxytocin", also known as the love hormone. This substance has many benefits in our physical and mental health, helps us, among other things, to relax, to feel safe and calm our fears and anxiety. This wonderful calming is offered free of charge every time we have a person in our arms, who cradled a child, we cherish a dog or cat, we're dancing with our partner, the closer we get to someone or just hold the shoulders of a friend the more grounded and loved we feel.

Bekaret Kemeri Gerçeği




Haçlı Seferi’ne katılan bir askerin karısına bekaret kemeri bağlayıp anahtarını da boynuna asarak savaşa gittiği kanısı, okurları heyecanlandırmak için tasarlanmış bir 19. yüzyıl fantezisidir.

Ortaçağ’da bile bekaret kemeri kullanıldığına dair pek az kanıt vardır. Bekaret kemeriyle ilgili bilinen ilk çizim 15. yüzyıla aittir. Konrad Kyeser’in Belltfortis’i (Savaşma Gücü) Haçlı Seferleri’nin sona ermesinden çok sonra, çağdaş askeri donanım üzerine yazılmış bir kitaptı. Kitapta Floransalı kadınların giydiği “sağlam demir külot”un bir çizimi yer alıyordu. Kemerin kontrolünün erkekte değil, (Floransalı züppelerin istenmeyen ilgisinden korunmak için) kadında olduğu anlamına gelmektedir. Müzelerdeki koleksiyonlarda, “Ortaçağ’daki” bekaret kemerlerinin çoğunun gerçekliğinin şüpheli olduğu görüldü ve bunlar gösterimden kalktı. Muhtemelen bu bekaret kemerlerinin çoğu, tıpkı “Ortaçağ’daki” işkence aletleri gibi, 19. yüzyılda Almanya’da “uzman” koleksiyoncuların merakını gidermek için yapıldı.

Aynı zamanda 19. yüzyılda yeni bekaret kemerlerinin satışında bir artış görüldü; ama bunlar kadınlar için değildi.
Viktorya dönemi tıp kuramına göre mastürbasyon sağlığa zararlıydı. Ellerinin rahat durmayacağı düşünülen erkekler bu faydalı çelik külotları giymeye zorlanıyordu. Ama satışlardaki asıl patlama, “sex shop”ların büyüyen bağlama fantezisi piyasasından yararlanmasıyla birlikte, son 50 yılda yaşandı. Günümüzde, Ortaçağ’dakinden çok daha fazla bekaret kemeri var. Paradoksal biçimde, seksi önlemek için değil, uyarmak için varlar.



ALINTI: http://okumag.com/bekaret-kemeri-gercegi/ 

66 madde ile şekerin zararları...

Şekerin zararları


1. Şeker kanser hücrelerinin en çok sevdiği şeydir.
2. Şeker bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
3. Şeker vücudunuzun mineral dengesini bozabilir.
4. Şeker çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat bozukluğu ve huysuzluğa sebep olabilir.
5. Şeker çocuklarda uyuşukluğa sebep olabilir.
6. Şeker çocukların okul başarısını olumsuz etkileyebilir.
7. Şeker trigliserit seviyesinde belirgin bir artışa sebep olabilir.
8. Şeker bakteri enfeksiyonları na karşı savunma sistemini zayıflatabilir.
9. Şeker böbreklere hasar verebilir.
10. Şeker krom eksikliğine yol açabilir.
11. Şeker bakır eksikliğine yol açabilir.
12. Şeker kalsiyum ve bakır emilimini engeller.
13. Şeker meme, yumurtalık, prostat ve rektum kanserine yol açabilir.
14. Şeker kadınlarda daha büyük risk oluşturmak üzere, kolon kanserine sebep olabilir.
15. Şeker safra kesesi kanseri için risk faktörü olabilir.
16. Şeker gözleri bozabilir.
17. Şeker serotonin seviyesini yükseltir; bu da kan damarlarını daraltabilir.
18. Şeker Hipoglisemiye sebep olabilir.
19. Şeker midenin asidik olmasına yol açabilir.
20. Şeker çocuklarda adrenalin seviyesini artırabilir.
21. Şeker koroner kalp hastalığı riskini artırabilir.
22. Şeker ciltte kuruma ve saç beyazlamasına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
23. Şeker alkol bağımlılığına yol açabilir.
24. Şeker diş çürüklerini artırabilir.
25. Şeker kilo alımı ve aşırı şişmanlığa katkıda bulunabilir.
26. Yüksek miktarda şeker yemek Crohn’s hastalığı ve ülseratif kolit riskini artırır.
27. Şeker kireçlenmeye sebep olabilir.
28. Şeker astıma sebep olabilir.
29. Şeker mantar enfeksiyonları na sebep olabilir.
30. Şeker safra taşı oluşmasına yol açabilir.
31. Şeker böbrek taşı oluşmasına yol açabilir.
32. Şeker istemik kalp hastalığına yol açabilir.
33. Şeker apendisite yol açabilir.
34. Şeker Multipl Skleroz (MS) hastalığının belirtilerini şiddetlendirebilir.
35. Şeker dolaylı olarak hemoroide yol açabilir.
36. Şeker damarlarda varise yol açabilir.
37. Şeker osteoporoz oluşumuna katkıda bulunabilir.
38. Şeker salya asiditesine katkıda bulunabilir.
39. Şeker insülin sensitivitesinde düşüşe sebep olabilir.
40. Şeker glikoz toleransının düşmesine sebep olur.
41. Şeker büyüme hormonunu azaltabilir.
42. Şeker toplam kolesterolü artırabilir.
43. Şeker sistolik kan basıncını artırabilir.
44.Şeker gıda alerjilerine sebep olur.
45. Şeker diyabet oluşumuna katkıda bulunabilir.
46. Şeker hamilelikte kan zehirlenmesine yol açabilir.
47. Şeker çocuklarda egzama oluşuma katkıda bulunabilir.
48. Şeker kardiyovasküler hastalığa sebep olabilir.
49. Şeker DNA yapısını bozabilir.
50. Şeker katarakta sebep olabilir.
51. Şeker amfizeme sebep olabilir.
52. Şeker ateroskleroza sebep olabilir.
53. Şeker serbest radikal oluşumuna sebep olabilir.
54. Şeker enzimlerin işlevselliğini düşürür.
55. Şeker karaciğer hücrelerinin bölünmesine sebep olabilir; bu da karaciğerin boyutlarını büyütür.
56. Şeker karaciğerde yağ miktarını artırabilir.
57. Şeker karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.
58. Şeker pankreasa zarar verebilir.
59. Şeker kabızlığa sebep olabilir.
60. Şeker miyopluğa sebep olabilir.
61. Şeker hipertansiyona sebep olabilir.
62. Şeker migren de dahil olmak üzere baş ağrılarına sebep olabilir.
63. Şeker beyin dalgalarını artırabilir; bu da beynin düşünme kabiliyetini zayıflatır.
64. Şeker depresyona sebep olabilir.
65. Şeker hormonal dengesizliğe sebep olabilir.
66. Şeker Alzheimer hastalığı riskini artırabilir.