Cuma, Mart 18

Küçük bireyler


Çocuk yetiştirmek zor zenaat



Bugün, kendisinin de izniyle, sevgili Güven Açık'ın bir yazısına yer vermek istiyorum.

Güven Bey kısaca kendisi için 'NLP Trainer' diyor. Ama özgeçmişini okursanız; verdiği hizmeti, desteği, danışmanlığı geliştirmek için aldığı ve almaya devam ettiği eğitimler hepinizi şaşırtacaktır.
Ben kendisini ilgiyle takip ediyorum ve paylaşımlarından kendi hayatımda çok faydalanıyorum.



Güven Bey geçenlerde çocukların hayata avantajlı başlayabilmeleri için ailelere bir takım değerli tavsiyelerini paylaştı.

Benim çocuğum yok ama düzgün kişilikli bir birey yetiştirmek isteyen ve neye dikkat etmeleri gerektiğine dair fazla bilgi sahibi olmayanların ihtiyacı olacağını düşündüğüm için, bu yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.

Bu arada paylaşıma izin verdiği için Güven Bey'e teşekkür ederim.

---------------------

Çocuğunuzun hayatta başarılı olmasını istiyorsanız bu 6 şeyi mutlaka yapın...

Çocuğunuzun her geçen gün gelişip büyüdüğünü görmek gerçekten harika. Onların hayatta başarılı olduğunu görmek ise bambaşka bir duygu. Hayatta başarılı olacak çocuk yetiştirmek o kadar kolay değil. Okulunda başarılı olabilir ama hayatta başarılı olmak biraz daha farklı. Çocuğunuzun gerçek potansiyelini hayatında ortaya koyabilmesi için sabır, kararlılık, özgüven, azim gerekiyor.
Eğer çocuğunuzun sadece okul hayatında değil yaşamında da başarılı olmasını arzu ediyorsanız anlatacağım 6 konuyu dikkate alın:

1. Onlara sosyal becerileri öğretin.

İnsan sonuçta sosyal bir canlı. Çocuğunuza sosyalleşmeyi öğretmek, onun hayatında başarılı olabilmesi için son derece önemli. Sosyalleşmenin bir şekilde öğrenilebileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri, Duke Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; çocukluk döneminde sosyalleşmeyi, arkadaşları arasında paylaşmayı, yardımlaşmayı, karşısındakinin duygularını anlamayı, onların problemleri ile ilgilenebilmeyi, kendini etki çevresinde rahatça ifade edebilmeyi öğrenmiş olan çocuklar yetişkinlik döneminde çok daha başarılı oluyorlar. Sosyalleşebilmeyi öğrenemeyen çocuklar ise, daha içe dönük ve başarısız bir yaşam sürdürüyorlar.

2. Onlara güvenin.


Çocuklar kendilerine güvenilmesini bekler. Bu konudaki beklentinizi yüksek tutun. Çocuğunuzun okuldaki başarısızlığı onun hayatta başarısız olacağı anlamına gelmez. Siz ona güvenmeye devam edin. Bunu her fırsatta dile getirin. Ona performansını ortaya koyabilecek olanaklar sunun. UCLA Üniversitesi’nin 6000 anaokulu çocuğu üzerinde yaptığı araştırmaya göre, kendisine güven duyulan çocukların hem ileri ki eğitim süreçleri daha başarılı geçiyor, hem de hayatlarında başarıları %96 oranında daha yüksek oluyor.

3. Güçlü özelliklerini geliştirin.

Anne ve babaların yapması gereken önemli bir davranış çocuklarının neyi sevip neyi sevmediğini öğrenebilmesidir. Genellikle çocuğumuzda gördüğümüz yetersiz kısımları geliştirmeye odaklanırız. Yapılan son bilimsel araştırmalar zayıf yönlerin her ne kadar geliştirilseler de, güçlü özellikler kadar iyi sonuç vermediğini ortaya koyuyor. Çocuklarının güçlü özellikleri üzerine yatırım yapan, çocuklarını sevdiği alanlarda geliştirmeyi başarabilen aileler hayatlarında da daha başarılı bireyler yetiştiriyorlar.

4. Onlarla sağlam bir ilişki kurun.

Çocuğunuz ile aranızdaki ilişki temelde onun kişiliğine saygı duymanızla başlar. Eğer ona saygı duyuyorsanız seviyorsunuz demektir. Çocuğunuz da sonuçta benzersiz bir insan ve kendine özgü güçlü ve zayıf özellikler olan bir birey. Çocuğunuz ile aranızda ki bağ ne kadar sağlam olursa, onun hayatta da başarılı olması o kadar sağlam olacaktır. Arkasında her zaman güvenebileceği, sorunlarını ve sevinçlerini paylaşabileceği bir ailesinin olduğunu bilmek çocuğun özgüvenini mükemmelleştirir ve sosyalleşmesine yardımcı olur. Çocuğunuz çeşitli nedenlerle bazen yanlış davranışlar ortaya koyabilir. Onun davranışlarını tartışabilir ve eleştirebilirsiniz ama aranızdaki ilişkiyi bozacak, güveni yıkacak türden bir konuşma yaparsanız onun gelecekteki başarısızlığına da ortak olursunuz.

5. Biraz daha rahat olun.

Çocukları konusunda takıntılı ve aşırı korumacı olan anne ve babalar sadece stres kat sayılarını artırmakla kalmazlar aynı zamanda çocuklarının gelişimine de engel olurlar. Gereğinden fazla korumacı bir anne ve baba yapısı çocuğun psikolojisini olumsuz yönde etkiler. Çocuğunuz konusunda biraz daha rahat olmak ve olanları objektif değerlendirmek size ve çocuğunuza iyi gelecektir. İleride hayatında başarılı olacak bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız. Onu rahat bırakın ve doğal haliyle gelişmesine izin verin.

6. Onun hayallerini gerçekleştirin.

Çocuğunuz için kurduğunuz hayallerinizin olması son derece insancıl bir durumdur. Birçok anne ve baba çocuğunu hayatta başarılı bir doktor, mühendis, vali, şarkıcı, futbolcu, işletme sahibi olarak hayal edebilir. Ancak bunu kendi hayalinizden çok, çocuğunuzun hayali ile gerçekleştirmelisiniz. Bu konuda dayatmacı olursanız, sizi üzmek istemediği için yanlış bir meslekte uzun süre mutsuz yaşamını devam ettirebilir. Çocuğunuzun mutluluğu her şeyin üzerindedir. Bırakın o kendi hayallerinin peşinden koşsun. Siz sadece yol gösterin. Doğru ve yanlışı işaret edin. Kendi seçimlerini kendisi yapsın.
Evet, başarılı çocuklar yetiştirmek için 6 önemli önerimi sizlerle paylaştım.
Siz de sevdiklerinizle paylaşın.
Güven AÇIK

Salı, Mart 8

FANTEZİNİN FARKLI BOYUTU: DERİ



Deri, kumaş olarak akla pek gelmese de, giysi ve aksesuar tasarımında vazgeçilmez bir malzemedir. Gerek ayakkabı, kemer çanta, gerekse iç gıcıklayan fetiş iç çamaşırı olarak karşımıza çıkar.




Bu sezon renk paletinin bol olduğu deri ceket ve deri elbise modelleri, son derece neşeli ve çok yönlü kullanılabilir özelliklere sahip. 2011 deri moda trendi ile deri artık karanlık tasarımlarının yerine son derece devrimci bir karakter sergiliyor.
Dolabımıza yeni katılan parçalardan biri de deriler bu kış. Yazın başlayan bu trend kışında bir hayli ilgi gördü. Siyah deri her ne kadar revaçta olsa da, renkli derileri de göz ardı etmemek lazım. Uygun fiyata suni deri kıyafetler bulup bu trendi en ucuz yoldan yakalamakta mümkün. Tally Weijl, Bershka, Zara, Stradivarius gibi markalarda ceketleri, şortları ve elbiseleri bulabilirsiniz.
İçinde bulunduğumuz sezon ve gelecek yeni sezonda deri elbiseler, deri pantolonlar ve taytlar oldukça moda olmuş durumda. Genelde vücuda oturan ve kalıp gibi duran deri elbiseler bu sezon özellikle Balmain tarafından çok işlendi.



Alexander Wang'ın  2010 Kolleksiyonundan olan bu siyah elbise modelinin yaka kısmı %100  kuzu derisinden yapılmış olup astarı ipek ve spandex karışımı gövde kısmı ise naylon ve yine spandex karışımıdır.




Levi's Vintage 1930's koleksiyonundan 1930's deri ceket modeli (LVCL-WO1). Satış fiyatı  $895 dan $582 indirilmiş ama bence orijinal deri olmasını da göz önünde bulunduracak olursak, bence bu fiyata değer.












“rag & bone”nun koleksiyonundan şarap rengi ‘armory çeket’ (RAGB - WO45). %100 deri olan bu ceketin fiyatı 1331 $.















Deri mobilya ve giysilerinizin bakımı için pratik bilgiler.

1.       Deri giysilerin biçimlerini muhafaza edebilmek için, onları daima geniş ya da enli askılara asınız. Ayakkabılar için ayakkabı tutucuları kullanın ve boş el çantalarına bez doldurun. Böylece şekillerini korurlar.
2.       Deri eşyaları hiçbir zaman plastik ya da hava geçirmeyen kılıflarda saklamayın. Bu, derinin kurumasına yol açar.
3.       Islak veya nemli derinin doğal olarak ve herhangi bir ısı kaynağından uzakta kurumasına izin verin. Derinin esnekliğini yeniden elde edebilmek için bir şekil verici kullanabilirsiniz. Süetin görünümünü yeniden elde etmek amacıyla ise, onu bir havluyla fırçalayabilirsiniz.
4.       Kış mevsiminde, giysilerden ve ayakkabılardan tuz kalıntılarını süratle uzaklaştırın. Bu maksatla temiz su ve sünger kullanın. Sonra yukarıda belirtilen, ıslak veya nemli deriye yönelik işlemi uygulayın.
5.       Çok nemli ve kuru ortamlardan ve dolaysız güneş ışığından kaçının.
6.       Balmumu, silikonlu ürünler veya giysilerin solunum özelliğini yok eden başka deri preparatları kullanmayın.
7.       Kırışıklıklar askıda giderilmelidir. Eğer ütüleme gerekliyse, ütüyü yapay ipek ayarına getirin, ağır ve kahverengi ambalaj kağıdını alıp, giysinin doğru tarafına ütü bezi olarak bastırın. Hızlı davranın ki, aşırı ısınma ve kabuklanma meydana gelmesin.
8.      Giysinizi kullanırken parfüm veya saç spreyleri püskürtmeyin. Raptiye, yapışkan bantlar veya etiketler kullanmayın. Ense hizasında şal kullanarak, saçlarınızı ve beden yağını yakadan uzak tutabilirsiniz.
9.      Kenarlar, çok az kauçuk yapıştırıcıyla sabitlenebilir. En iyi sonuçlar için bir deri bakım uzmanına başvurun.
10.    Evde kullanılmak üzere tasarlanan tüm ürünler, giysinin önemsiz bir kısmı üzerinde test edilmelidir.
11.    Deri giysilerinizi çamaşır makinesine atmak yerine kuru temizlemeye verin.
12.    Derinin üzerine yağ, çay, kahve gibi bir sıvı döküldüyse kuru bir bezle silmek yeter. Mürekkep, boya gibi zorlu lekeler ise kuru temizlemecinin işi. Rengi biraz açılabilir yalnız.

13.    Islak deri ceketi saç kurutma makinesiyle kurutmak ya da kalorifer peteğinin üzerine koymak yerine güzelce asın, kendi haline bırakın.
14.    Deri mobilyalarınızı da direkt ısı kaynaklarından uzakta tutun.

15.    Deri ceket mevsimi geçince askıya asıp kaldırın, katlayıp buruşturmayın.  Ceplerindekileri bile boşaltın. Çantalarınızı, çizmelerinizi bile güzelce, içlerine gazete doldurarak saklayın.  Kıvrılıp bükülürlerse öyle kalıverirler.


GÜLMECE 
Üç kadın, sohbet ediyorlardı. Biri nişanlı, biri evli, biri de metres...
Erkeklerini baştan çıkarmanın yollarını konuşuyorlardı...
İçlerinden biri atıldı: 'Bir dergide okudum, vücudu saran siyah deri giysiler ve deri maske, erkekleri gerçekten baştan çıkartıyormuş...'
Hep beraber birer tane deri giysi edinmek için bir mağazaya gittiler.
Oldukça yüklü bir para ödeyip herkes kendine siyah bir deri giysi ve maske aldı.
Aradan günler geçti.
Bir gün yine beraber oldular ve başladılar anlatmaya:
Nişanlı kız: 'Deri giysinin etkisi müthişti. Giydiğim akşam sabaha kadar seviştik' dedi.
Metres olanı da: 'Dediğin kadar var, ben de sabaha kadar seviştim deri giysi sayesinde. Hatta sabah bile gitmek istemedi benimkisi'.
Sessiz dinleyen evli arkadaşları başladı konuşmaya: 'Ben de anlatayım başıma gelenleri bari...' Önce çocukları anneme yolladım. Sonra
giydim deri giysiyi, taktım maskeyi, başladım beklemeye benimkini'.
'Kapıyı anahtarla açtı, içeri girdi, bana baktı ve dedi ki!!!’

'Hey Batman, akşama ne yemek var ?'

Pazartesi, Mart 7

Sokak Modası

MODA HER YERDE...


“Moda insanın kendine yakışanı giymesidir” veya “moda kendini tekrar eder” gibi klişeleri konuşa duralım bir de sokak modası diye bir hadise var. Peki nedir bu sokak modası?





Dünyada bir yaşam tarzı haline gelen ülkemizdeyse son yıllarda popülaritesinin tırmanışa geçtiği bu sokak modası aslında modaya protest bir hareket. Klişelerle sınırlanmaktan ve nasıl gözükmesi gerektiğinin söylenmesinden bunalan insanların isyanıdır sokak modası.

İnsanlar bireyselliklerini sonuna kadar kullanarak istedikleri parçaları bir araya getirir ve sokaklara çıkarlar. Uyum, renk, tarz, biçim gibi kurallar yıkılır uyumsuzluktan bir ahenk oluşur. Fiyat da belirleyici unsur değildir 5 liraya alınan bir t-shirt, marka vintage çantanın yanında kullanılması son derece doğaldır.


Sokak modasıyla haşır neşir olan insanlar kendi düşüncülerini, kendi tavrını, müzik zevkini, kültürel birikimini hayatta duruşunu yansıtır kıyafetlerine. Gerekirse o kıyafetlere kendini daha iyi yansıtabilmek için küçük dokunuşlarda bulunur. Yani herkes kendi kurallarını koyuyor. Oyunun en önemli kuralı az önce de belirttiğim gibi özgürlük ve bireysellik. Hatta sayıları az olsa da, işi daha ileri boyutlara vardırıp tüm duygu ve düşüncelerini kıyafetlerine yansıtıp kendilerini sanat eseri gibi kullananlar bile var.
Trajikomik olan ise modaya protest olarak yaklaşan bu özgür ruhların modacıların esin kaynağı olmaları. Yani karşı durdukları şeyin tam da can damarını oluşturmaları.
Sokak modasında tüm giysiler bir noktada bir biriyle bağımsızdır, yani her elbise birer aksesuar gibi görünür.
Sokak modasının asi bir tarafı da var. Hatta bazen kendi kendini eleştirecek kadar. Aslında kendini değil de toplumda klasik giyinen kesimi eleştirir, çünkü sen istediğin gibi var olamıyorsun, çünkü sen seçim hakkını kullanamıyorsun gibi bir imajı da olduğu gerçek.


Sokak Modası yani "street fashion"’ı arama motorlarında aratırsanız, karşınıza ilk olarak Japon siteleri çıkar. Japonya’nın moda anlayışının, özellikle “street fashion” konusunda, 1. olduğu bir gerçek ki bu İtalya veya Paris gibi dünya modasından çok farklı bir moda anlayışı var. Japonlar fiziki olarak Avrupalı’lardan daha genç ve dinç gösterdiklerini fark ederek gençlik ve dinamik bir imaj uyandırdığı için bu özeliklerini ön plana çıkarma çabaları içerisine girmiş olacaklar ki "street fashion"ın Japonya’dan çıkmasının haklı gerekçesidir. Zaman içerisinde bu kavram diğer ülkelerde de kabul görmüştür.
Bu trendi; “40’ımda bile gencim” diyen herkes benimsemiştir.











Yeşil boyfriend ceket
Şapka
damalı çanta
kahverengi oxford tarzı ayakkabılar
beyaz gömlek
mini kot şort …






    omuz üzeri saçlar ( orta uzunluk )
    gri kazak
    içten beyaz polo yaka
    çiçek desenli diz hizası etek
    koyu kahve çanta
















military tarzı
oval diktörtgen çerçeveli optik gözlük
tunik gömlek
düz ve doğal günük saç modeli
siyah tayt modeli
moka rengi büyük çanta
siyah çizmeler







    sarı uzun örgülü saçlar
    blazer ceket. (kollar kapi tarzı katlanmış)
    siyah fular 
    altın rengi tunik kazak
    mini siyah şort ve siyah çorap

    siyah çanta