Bir kişinin pedofili olup olmadığını gösteren tomografi testi
Biliminsanları yine yememiş içmemiş araştırmışlar.
Pedofilinin bir hastalık olduğunu belirlemek için araştırmalar yapmışlar ve sonuçlarına göre %95 oranında doğruluk oranına ulaşmışlar.
Yani şöyle demek istiyorlar...
Toplum genelinde sapkınlık, sapıklık olarak tanımlanan bu davranış şekli aslında bir hastalıktır, yazık onlara, getirin tedavi edelim, ama pardon tedavisi yok!
O halde bırakın toplumun içine, 'e hasta onlar ne yapalım yani öldürelim mi?'.
Evet kardeşim öldürelim!! Şahsi düşüncemdir ama %95'ten fazla bir oranın bana katılacağına eminim.
Ama öyle kolay olmasın ölümleri, mesela önce ince bir neşterle derilerini yüzelim.. Nasıl fikir? sıkı değil mi??
Aşağıdaki makale konunu teknik taraflarıyla ilgili yeterli bilgi paylaşıyor.
Ancak bu sapıkların sadece hasta oldukları için gerekli cezadan paçayı kurtarmalarına isyanın var!!
Bilginiz olsun..
Alman bilim adamlarından insanlığa çok büyük bir katkı daha. Daha önce tıpta pedofiliyi doğru bir şekilde tespit edebilecek bir yöntemin olmadığı biliniyordu, fakat sanırım artık bir tanesine sahibiz.
Alman bilim insanları, pedofiliyi beyin tomografisi çekerek tespit etmenin mümkün olduğunu açıkladı.
Kieler Nachrichten internet sitesinin haberine göre, Schleswig-Holstein Üniversitesi tıp fakültesi bilim adamları, yaptıkları deneylerde, bir kişinin pedofil olup olmadığını yüzde 95 doğruluk oranıyla tespit edebildiklerini belirtti.
Prof. Hartmut Bosinski başkanlığında yapılan araştırmada, deneklere, tomografi esnasında çocuklara ve yetişkinlere ait fotoğraflar gösterildi. Pedofillerin çocuk fotoğraflarına bakarken beyinlerinin farklı bölgelerinin faaliyet gösterdiği saptandı.
Tomografi cihazının çıkardığı gürültüye ve darlığına rağmen sonucun yüzde 95 oranında doğru olduğu görüldü.
Pedofili nedir?
Türkçeye, İngilizce ‘’paedophilia’’ kelimesinden geçen pedofili sözcüğünün kökeni Yunanca paid (çocuk) ve philia (sapma, düşkünlük) sözcüklerinden oluşur. Daha çok erkek erişkinlerde görülen pedofili nadiren de olsa kadınlarda da görülebilir. Pedofililerde cinsiyet ayrımı yoktur. Bu kişiler her iki cinse de yönelebilir. Dünya üzerinde bilinen en ağır ve kabul edilemez suçdur.
Pedofilinin suç mu hastalık mı olduğu yıllardır tartışılan bir konudur. Pedofili genel tanımında hem suç hem de cezai indirimi olmaması gereken bir hastalık olarakta isimlendirilir yetişkin bireyler tarafından, karar verme yeterliliği ve olgunluğu bulunmayan ergenlik öncesi kız veya erkek çocuklarına dönük cinsel eğilim duyma vakası. Psikolojik bozukluk. Bu rahatsızlık, çocuklara yönelik suçların en önemlilerinden de biridir. Çocukta çok ciddi travmalara neden olabilir, ruh ve beden sağlığı üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir.
Cezai yaptırımı nedir?
Son dönemde kimyasal hadım denilen yöntemle önüne geçilen psikolojik bozukluk. Bir tür hormon kokteyli hazırlanarak kişiye şırınga ediliyor ve kişi hiçbir cinsel dürtü, istek ya da fantezi kuramıyor. her hafta uygulanması gereken ilaç özellikle bu tip hastaların çok görüldüğü amerikada mahkeme kararıyla uygulanabiliyor.
suç niteliksiz şekilde işlenirse 3 yıldan 8 yıla kadar, vücuda bir organ veya sair cisim sokmak şeklinde gerçekleşirse 8 yıldan 15 yıla kadar bir hapis cezası öngörülüyor bizim kanunumuzda.. ayrıca verilecek ceza; suç yasada sayılan kimseler tarafından işlendiğinde (baba,üvey baba, evlat edinen, bakıcı…….vs.) yarı oranında, cebir ve şiddet kullanılarak işlendiğinde yarı oranında arttırılırken, suçun sonunda çocuğun beden ve ruh sağlığı bozulmuş ise 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilir. mağdurun bitkisel hayata girmesi ya da ölmesi durumunda ise verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapistir…
’Örneğin Çek Cumhuriyeti’nde pedofili suçlularına cerrahi kastrasyon uygulanıyor, yani ameliyatla testisler çıkarılıyor. ABD’nin bazı eyaletlerinde pedofili suçluları idam edilirken bazı eyaletlerde suçluya 2 seçenek sunulu yor; hadım cezası ya da 20 yıl hapis cezası… Bazı ülkelerse cezalandırmak için pedofili hastasının ikinci bir suç işlemesini bekliyor. Pedofiller fırsat bulduğunda suçunu tekrarlayacağı için bu yöntem sağlıklı değil, ikinci bir kurban verilmesini beklemektense bu suçluların toplumdan tecrit edilmesi en iyi çözümdür’’
Hastalık mı Suç mu?
Ne yazık ki şunu eklemekte fayda vardır ki; pedofiliden müzdarip insanlar iyileşmezler. tedavi görseler dahi bu tedaviler sadece Kendilerini baskılamaya yarar ve eğer kurtulduğunu iddia eden ve iddia edilen biri varsa o mucizedir ya da gerçekten kurtulmamıştır.
Cinsel saldırlar farklı şiddet ve derecelerde olabilir. Cinsel istismar olayları “Saç okşamayla” başlayan ve cinsel organların ellenmesi veya çocuğu cesaretlendirmek için aynı şeyleri kendi cinsel organına yapma ve çok daha ender görülse de cinsel birleşmeye kadar yayılan bir aralıkta gerçekleşiyor. Cinsel taciz söz konusu olduğunda genel olarak yakınlaşmanın adım adım geliştirilmesi yoluyla gerçekleşiyor. Diğer yetişkinler tarafından fark edilmemesi durumunda pedofili hastalarının ilişkileri haftalarca aylarca veya yıllarca sürebilir.
Pedofili hastalığının nedenleri nelerdir?
· Çocukluktaki kendi cinsel istismarı
· Travmatik anne ilişkisi
· Narsistik Obje Seçimi
· Sorunlu Triyangülasyon (Üçgen kurma)
· Kişilik Bozuklukları
Çocuğun cinsel tacize uğradığı nasıl anlaşılır?
· Cinsel nitelik taşıyan her şeye karşı olağan dışı bir ilgi gösterme veya bunlardan olağan dışı biçimde kaçınma
· Belli kişi ya da yerlere karşı belirgin bir korku sergileme
· Kendisine herhangi birinin dokunup dokunmadığı sorulduğunda beklenmedik ya da olağandışı bir cevap alma
· Fiziksel muayenelerden olağandışı biçimde ürkme ve kaçınma
· Uyku sorunları veya kabuslar
· Depresyon veya arkadaşlarından ya da ailesinden uzaklaşma
· Başka çocukları cinsel aktivitelerde bulunmaya sevk etme teşebbüsleri
· Mesane ya da bağırsak kontrolünü aniden yitirme
· Bedenlerinin kirli ya da hasarlı olduğuna dair ifadeler veya genital bölgelerinde bir sorun olduğu korkusu
· Okula gitmeyi reddetme
· Suça yönelme veya davranım bozuklukları
· Ketumluk
· Resimlerinde, oyunlarında, hayallerinde cinsel tacize ilişkin unsurlar
· Olağandışı saldırganlık
· İntihar davranışı
Çocuklar cinsel tacize uğradıklarını söylerler mi?
Öncelikle çocukların cinsel tacizi sözlü olarak ifade etmelerinin çok güç olduğu bilinmelidir. Bunun nedenlerinden biri çocukların dünyasında pek çok şeyi yetişkinlerin kontrol etmesi ve çocuğun yetişkinlerin her şeyi bildiğini düşünmesidir. Özellikle de tacizi uygulayan kişinin çocuğu tehdit etmesi veya bu kişinin çocuğun tanıdığı biri olması durumunda çocuk bu kişinin otoritesini sorgulamayı aklına getirmeyebilir.Öte yandan çocuklar neredeyse her durumda uğradıkları tacizi anlatmayı ve bunun sona ermesini isterler. Ancak kendilerine inanılmayacağından veya korunmayacaklarından korkar ya da anlatmaları durumunda bunun sonuçlarının neler olacağını bilememekten dolayı kaygı duyabilirler. Bu nedenle çocuğun cinsel tacize uğradığını söylemesi tacizin başlamasından sonra bir yıl ya da daha fazla bir süreyi alabilir. Özellikle tacizcinin aile içinden biri olması durumunda çocuk bunu hiçbir zaman açığa vurmayabilir ya da ancak yetişkin olduktan sonra açığa vurabilir. Aynı kişinin mağduru olan başka birinin konuşması veya taciz olasılığı hakkında dolaysız sorular yöneltilmesi konuşmalarını kolaylaştırabilir.
Tacizcinin aileden biri olması çocuğu çok daha yıkıcı biçimde etkiler. Beş yaş ve daha büyük olup, tacizciyi tanıyan ve ona karşı sevgi besleyen bir çocuk, bu kişiye yönelik şefkat veya sadakat duyguları ile onunla yaşadığı cinsel aktivitelerin aşırı derecede yanlış olması duygusu arasında sıkışıp kalabilir. Çocuk cinsel tacizden uzaklaşmaya çalıştığında tacizci çocuğu şiddet uygulamak ya da artık sevmemekle tehdit edebilir. Cinsel tacizin aile içerisinde meydana gelmesi durumunda çocukta öfke, diğer aile bireylerine karşı kıskançlık ya da utanma duyguları gelişebilir veya sırrı açıklaması halinde ailenin dağılmasından korkabilir.
Çocukların taciz karşısındaki tepkisi farklılık gösterebilir. Özellikle de tacizi açıkladığında gördüğü yaklaşım çocuğun tacizi ve kendisinin bu olaydaki rolünü algılama biçimini önemli ölçüde etkiler. Kendisine inanan ve destek veren bir aile ortamının olması çocuğun travma ile baş etme ve travmanın etkilerini azaltma kabiliyetini artırır